14 Ocak 2013 Pazartesi

bazı


bugün, tam bir sene sonra gidip Ankara biletimi aldım. heyecanlıydım ya, ilk bulduğum boş yere arabamı park edip koşarak indim aşağıya. yine aynı koşar adımlarla bütün girne kapısı'nı yürüdüm. niye bu kadar uzağa park ettiğimi biletimi aldıktan sonra fark edecektim. kapıyı açıp daldım içeriye. acentede aynı kadın, aynı suratla karşıladı beni, hal hatır sormadan; 'yine aynı sebepten mi?' dedi. 'evet' dedim mahcupça. niye mahcup oluyorsam artık... 'biz istikrarı severiz oğlum da böylesini değil' dedi, 'nasıl bağlanabiliyorsun ki böyle, hele ki bu çağda, bu yaşta'. utandım. niye utandıysam.. kesti biletimi. 'baban demirleri kemiriyormuş sinirden', 'haaaa, biliyorum' dedim. 'niye böyle yapıyorsun?',  cevap veremedim. ufak bir aradan sonra 'çay koyayım mı?' dedi sırıtarak. boş boş acentenin rahatsız koltuklarının birine baktım. kadın yineledi, 'çay koyayım mı oğlum?'. 'koy' dedim, 'koy. sütsüz olsun. iki şekerli.'
çayımı içtim, dışarı çıktım. boş bakıyordum hala. yürüdüm. anlamıyordum.
hiçbir zaman da anlamayacak gibiydim..
niye anlamıyorsaydım.. artık..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder